Akşam Vaktinin Anlamı
Akşam vakti, güneşin batıp günün sona erdiği andır. Gün biter, gece başlar ve biz yeni bir zamana geçeriz. Bu durum bize hayatın da bir gün sona ereceğini, herkesin ölümü tadacağını hatırlatır. Tıpkı günün bitmesi gibi, bir gün biz de bu dünyadan ayrılacağız. Kefene sarılacak, toprağa konulacak ve sevdiklerimiz bizi uğurlayıp gidecekler. Akşam vakti, insana bu gerçeği sessizce hatırlatır.
Aynı zamanda bu vakit, dünyanın da yaşlanıp bir gün sona ereceğini gösterir. Güneşin batışı, her şeyin bir sonu olduğunu hatırlatır. Kur’ân-ı Kerim’de de şöyle buyrulur:
“Güneş dürülüp karardığı, yıldızlar sönüp döküldüğü, dağlar yürütüldüğü zaman…”
Bu ayetler bize dünyanın da bir gün biteceğini haber verir. İşte böyle bir düşünce içinde insan, akşam namazına yönelir; kalbine huzur verir, ruhunu rahatlatır.
Akşam vakti, bir yandan hüzünlüdür çünkü bir gün bitmiştir; ama diğer yandan umut doludur, çünkü her batışın ardından yeni bir doğuş vardır. Ezan sesi bu vakitte adeta ruhumuza şöyle der: “Evet, her şey sona erebilir ama Allah seni yeniden diriltecek. Yeni bir başlangıç var.” Bu, insana hem huzur hem de umut verir.
Hz. İbrahim (aleyhisselâm) bir gün, “Ben batıp gidenleri sevmem.” demiştir. Bu söz, kalıcı olmayan şeylere bağlanmamamız gerektiğini anlatır. Çünkü dünyadaki her şey geçicidir. Kalıcı olan sadece Allah’tır. Güneşi batıran, yıldızları söndüren, her şeyi yoktan var eden ve sonra yeniden dirilten yalnızca O’dur.
İşte akşam namazı, bize hem dünyanın geçici olduğunu hem de Allah’ın ebedî olduğunu hatırlatır. Her şey batarken O hep var olur. Bu vakitte Allah’a yönelmek, geçici olandan kalıcı olana sığınmaktır.